16 Ocak 2008

Yazılım Geliştirme Motivasyonu

İşletmelerde başarıya giden yoldaki parametreler büyük ölçüde yaptığınız işle alakalıdır. Kimi için tek müşteri hayati önem taşır, kimisi için bir makina, kimisi için sıcak para, kimisi için güvenlik. Bunların yanında çalışan verimliliği de yine yapılan işe göre gerekli oranlarda önem arzetmekte.

Yazılım üretme gibi insan odaklı işlerde ise eğer belli standartlara sahipseniz başarı, başarısızlık, çok para kazanma veya batma gibi olayların en büyük nedeninin insan kaynağı olduğunu söyleyebiliriz. Bununla beraber verimlilik konusunda tüm çalışanlara uygulanan yöntemlerden bağımsız yazılıma özel (hatta kişiye özel) çeşitli teknikler geliştirmek gerekir.



Sadece kendi deneyimlerim ve gözlemlerime dayanarak bazı farkları listeledim;

  • Sihirli zamanların yakalandığı bir 5 dakika 2 günlük çalışmadan daha etkili olabilir.
  • 5 günlük iş planını 4 güne sığdırıp bitirmek 7 güne yaymaktan daha doğru olur.
  • Çalışma isteği olmadan yazılan kodun faydadan çok zararı olacaktır
  • Yazılımcının eğitimi için ayrılan zaman ve para herhangi bir projede zaman veya para olarak kat kat geri dönebilir.
  • Proje maliyeti yazılımcı seviyesine göre (hatta aynı seviyedeki 2 yazılımcı arasında bile) çok farkedebilir.
  • Yazılımcının çalışıp çalışmadığını kontrol etmek çok zordur.
  • Yazılımcı aynı motivasyona sahip olsa bile projenin ilerleyen dönemlerinde verim proje başına oranla düşer
  • Klasik verim alma veya baskı yöntemleri ters tepebilir
  • Birikimli bir yazılmcının en büyük silahı o işi yapmak istemesidir.
Note : This picture has been taken from http://www.funtoosh.com/ web site.

11 Ocak 2008

Web 1.0'ı Tekrar Hatırlamak

Web 3.0'ın konuşulduğu web 2.0'ın olgunlaştığı bir dönemde yerel hedefli uygulamalar arasında bence en dikkat çekici olanı bir web 1.0 uygulaması. Uzman Tv 'nin çok yeni olmasına rağmen ciddi bir boşluğu doldurduğunu söyleyebilirim.

Bu projeyi 2 açıdan değerlendirmek gerekiyor. Birincisi interneti günün büyük bir kısmında kullananlar için artık faydalı bir şeyler yapma zorunluluğunun doğması. Özellikle facebook la birlikte insanlar saatlerce benzeri sitelerde zaman geçirmekte ve bir süre sonra bu sadece vakit kaybıyla sonuçlanmakta.

İkincisi web 2.0 konseptinin en önemli özelliği olan içeriğin kullanıcı tarafından oluşması.Bu kategorideki sitelerin yaygınlaşmasıyla birlikte internet içeriği ciddi bir biçimde arttı. Veri doğruluk oranının değişmediğini varsaysak bile içeriğin artmasıyla yanlış bilgi sayısı hızla arttı. Viki tarzı uygulamalarda yanlış içerik diğer kişiler tarafından düzeltilse bile yine de kuşkuyla yaklaşmak olası. Popüler bir örnekten yola çıkmak gerekirse; Avrupa Yakası'yla gündeme daha çok gelen Engin Günaydın'ı bazı içeriklerde Erol Günaydın'ın oğlu olarak bulabiliriz. Ülkemizde sıkça raslayabileceğimiz amatörce yönetilen ve içeriğin uzmanlık alanları sınırlı ve düşük profilli kişiler tarafından oluşmasıyla aslında bir bilgi çöplüğü oluşmaya başladı. İçeriğin kullanıcı tarafından yaratıldığı sistemlerde içeriğin kısmen subjektif yorumlarla oluşma riskini de arttırdı.



Geçtiğimiz günlerde Google tarafından betaya sunulan ve wikipedia ya rakip olarak lanse edilen KNOL projesi de aslında benzer bir amaca hizmet ediyor. Yani içeriğin konunun uzmanları tarafından girilmesi.

Aslında bu süreci teknik anlamda web 2.0'ın bol içerik konseptiyle birlikte büyük dataların yönetimi ve kullanılmasıyla ilgili tekniklerin denendiği geçiş süreci olarak değerlendirebiliriz. Zamanla çoğu doğru çok sayıda içeriğin yerini, tamamen objektif çok sayıda içeriğin alacağı bir döneme giriyoruz.

İnternetin iletişim ve bilgi bulma anlamındaki en büyük eksiği olan bilgi doğruluğu problemi de zamanla aşılaşacağa benziyor.

Sonuç olarak daha önceki yazılarımda da değindiğim şekilde; web veya benzeri standartları, bazı ihtiyaçlardan yola çıkılarak düzenlenen ve kullanım doğruluğu kullanıldığı zamana göre değişen disiplinler olarak düşünebiliriz. Yani projeleri modayı takip etmek adına belli standartlara uydurmak "millet alışverişte görsün" davranışından öteye geçemeyecektir.

06 Ocak 2008

Bir Delinin Hatıra Defteri

Gogol'un "Bir Delinin Hatıra Defteri" oyununu tekrar okurken Gogol'ın Google a kelime olarak çok benzediğini farkettim. O anda kafamda 20 yıl sonra yazılacak bir başarı (veya sonradan başarısızlık) öyküsünün ismi belirdi. "Google,İki delinin hatıra defteri". Şu an bile aslında Google için yazılmış başarı öyküsü veya firma hikayesi şeklinde çok sayıda kitap var. Belki de şu ana kadar yazılanlar o kitap için bir önsöz niteliğinde kalacak. Zaten adı üstünde anı kitabı, tahmin yürütmeye gerek yok.

Google'ın iş yaşamında bir devrimin öncüsü olduğunu kabul edersek, aslında iki deli tanımlaması çok da uzak olmaz. Peki delilik nedir veya iş yaşamında fark yaratmak için illaki deli mi olmak gerekir? Aslında ikisinin de deli kalıbına pek uymayacağını söyleyebiliriz fakat bu süreçteki bazı tercihler biraz delilik gerektirmiştir.



Ben fark yaratmanın normalin üstü ve dahilik arasında bir yerde olduğunu düşünüyorum. Yani kesinlikle ezber bozacaksınız ama bu ezberi yani şu anki genel yaşanan hayatı uzaktan da olsa göreceksiniz. Bu tanım aslında kendi konumumla da çok alakalı olan internet girişimlerinde başarılı olmak konusuna uygun düşmekte. Aslında Google kesinlikle donanım ve yazılım anlamında bazı disiplinleri bir araya getirmiştir. Fakat daha farklı olarak Facebook benzeri girişimlere baktığımızda bunu tam anlamıyla söylemek zor. Kesinlikle farklı kurgular ama sosyolojik ve psikolojik boyutlarıyla de düşünülmüş yapılar. Aslında deli veya dahi olarak tanımlayabileceğimiz kişilerin de genel olarak az alanda kendini aşmış ama diğer alanlardan tamamen kopmuş olduğunu söyleyebiliriz. Farklı olmak ikisinin ortasında bir noktada kesişiyor: Hayatı çok iyi bilen ama ezber bozan.

Anı kitabı yazmak herkesin yaptığı bişey. 40 yıllık bir yönetmenden tutun meşhur olmak için memleketini terkeden şöhret adayına kadar. Aslında herkesin yazılacak bir hikayesi var. Kendileri veya başkaları tarafından.

Belki de günün birinde Sergey ve Larry'nin yolları ayrılır ve bu kitap birisi tarafından "Bir Delinin Hatıra Defteri" olarak yazılır. Kalan mı daha deli olur yoksa giden mi bunu kestirmek zor :)