12 Eylül 2008

Web 2.0 Bitti ,Web 3.0'ı Beklerken

Techcrunch50 finalistlerinin bir çoğunu inceledim. Yaratıcı fikir olarak projelerin bir kaç proje dışında vasatın üstüne çıkmadığını söyleyebiliriz. Ayrıca bu yılki aday girişimlerde direk baskın bir web yaklaşımının olmadığını da görüyoruz . Sonuç olaral global anlamda web 2.0'ın bittiği ama web 3.0'ın da hala çok yakın olmadığı gerçeği ortaya çıkıyor. Önümüzdeki 1 yıl içerisinde facebook, twitter, friendfeed gibi kullanıcı davranışlarını temelden değiştirecek fikirler çok fazla çıkmayabilir.

Ülkemizdeki duruma bakarsak aslında bu boşluğu bir çok noktadaki aç pazarı doyuracak projelerle değerlendirmek mümkün. Aslında bunu trendleri biraz geriden takip etmenin, dezavantajları yanında getirdiği bir şans olarak düşünebiliriz. 2012'deki ülkemizdeki e-ticaret pazarının büyüyeceği beklentisiyle birlikte belki de gerçek satışları internetten satışlara yöneltecek yenilikçi fikirlerin denenmesi bu dönemde doğru olabilir.

Ülkemizde hala internetin bir iletişim kanalı olarak kullanılması ve internetin firmalar tarafından hala reklam ve tanıtım mecrası olarak görülmesinden dolayı, iş dünyasının interneti kendi iş stratejilerinin önemli bir yerinde konumlandıracak modelleri araması da bir alternatif olabilir.

Ben web 3.0 döneminin web 2.0'dan çok daha karmaşık olacağını düşünüyorum. İçerik modelleri ve iş modellerinin beraberce kullanıldığı yapılara rastlayabiliriz. Şu anki başlangıç web 3.0 deneme uygulamalarının daha çok içerik odaklı kullanılmasının devamındaki süreçte, bu uygulamalar iş modellerinin içerisinde kullanılacaktır. Bu fark aslında web 3.0'ın, bir türlü iş modelleri bulunamayan web 2.0 ile arasındaki yeni farklardan birisi de olabilir.

07 Eylül 2008

Aylaklığa Övgü

Bertrand Russell Aylaklığa Övgü denemesinde, her insan için günde 4 saat çalışmanın yeterli olabileceğinden bahsetmiş. Bu sayede eğitimin zorunlu bir süreç olmaktan kurtulup insanların boş zamanlarında kendilerine eğitim olanakları yaratacağını, ayrıca insanların kalan zamanlarda ilgi duydukları şeylere daha fazla zaman ayırabileceklerini söylemiş. Örneğin bir ressamın aç kalma korkusu olmadan dilediğince resim yapabileceği gibi örnekler vermiş. Ben örnekleri çoğaltırsam, tiyatroya zaman ayıramayan amatör bir oyuncunun, profosyonel olarak uğraşanlar gibi sezonda bir kaç oyunda yer alabileceği, veya müziğe ilgi duyan bir kişinin albüm çıkarma temposuna girebileceği.

Yine teoride çok doğru olan bir şeyin uygulanma ihtimalinin kalmadığı gerçeğiyle yüz yüze kaldım. Çünkü bu yazıyı haftasonu olmasına rağmen ağır bir çalışma temposunun arasında yazıyorum. Muhtemelen bu yazıyı okuyanların çoğu da aynı durumdadır. Kısaca düşünüp işe devam etmek en iyisi.

Diğer taraftan Bertrand Russell da, iyi bir filozof ve matematikçi olarak adından söz ettirdiği hayatında günde sadece 4 saat çalışmış olmasa gerek.

Cevabı net olmayan bir yazı oldu. Sanırım bu bana garip bir mutluluk veriyor.