25 Kasım 2008

Art And Code



JAOO Conference 2008 kapsamında Guy L. Steele Jr. ve Richard P. Gabriel 'in "50 in 50" isimli sunumu. Programlama dillerinin gelişimini anlatmış. İlk başta sıkıcı olmasını beklediğim sunum, görsel sunumun iyi hazırlanmasıyla keyifli bir hale gelmiş. İzlerken Bil. Müh. müfredatındaki "Programming Languages" dersleri aklıma geldi. 2. sınıfın 1 ve 2. dönemlerinde çoğu öğrencinin herhangi bir programlama dilini bilmemesine rağmen, diller arasında karşılaştırma yapılan ders. O dersin önemli ama bir hayli erken verildiği hissiyatına kapıldım. Uzun ama izlenmesi gereken bir sunum.

05 Kasım 2008

Sosyal Ağ İnsanları, Buradalar Tesadüfen


Sosyal ağları etkin kullananlar aslında farkında olmadan hayatlarının büyük bölümünü sosyal ağ endeksli yaşamaya başladılar. Acaba insanlar bunları kullanırken ne düşünüyor?



• Gideceğin herhangi bir semineri, konferansı, etkinliği, iş yemeğini status olarak yazarsın, çünkü sen devamlı bu şekilde yaşarsın, "karşıdaki araziye boş boş bakmak sana yakışmaz"
• Bu etkinliklerdeki resimleri fotoğraf albümüne eklersin, çünkü status olarak yazmak akılda kalmaz, resimler daha etkilidir
• İş dünyasındaki önemli isimleri mutlaka arkadaş listene eklersin. Hiç bir şekilde tanışmamış olsan da, çünkü "Haaa evet o bizim Ahmet abi, ben tanıyorum, istersen arayayım, tüh cebi neydi" şeklindeki diyaloglar senin için bir güç gösterisidir . "Ahmet abi benim facebook arkadaşım".
• Popüler kampanyalara destek verirsin (internet sansürü... ), çünkü "Sen hem işinde son derece başarılı bir kişi, hem de sosyal duyarlılık abidesi bir kişisin"
• Önemli etkinliklere gitmesen de kendini katılımcı eklersin, çünkü diğer katılımcıların kendi isminden haberdar olmasını istersin. Biraz insaflıysan "belki katılırım" seçeneğini işaretlersin. Zaten İstanbul trafiği hiç bitmez, ve her zaman son anda çıkan bir toplantı olabilir.
• O vesikalık resmi profiline niye koyarsın?, çünkü "insanlar vesikalık fotoğraflarında hep güzel ve yakışıklıdır".
• Doğum günü olayına artık daha bir önem verir hale gelirsin, çünkü Facebook sağ tarafta bunları listeler.



• "Ne yapıyorsun" sorusuna daha önce "İyi be ne olsun, iş güç koşuşturma" yanıtını verirken twitter da "Bilmemkimle kahve içiyorum ;)" yanıtını verirsin
• Seni takip eden sayısı takip ettiğinden fazlaysa karizmatiksindir.
• Herkesin senin abuk sabuk mesajlarını takip etmesini istersin ama sen bu konuda çok seçici davranırsın.
• O an ne yaptığın herkesin en çok merak ettiği konulardan biridir.



• Girdiğin içerik çok önemlidir 580 like 1560 yorum almak istersin. Herkes birden fazla like verse iyi olmaz mı diye düşünürsün. Hatta Scoble like verse sonraki 3 gün mutlu olursun
• Her konuya yorum getirmen, her konuyla alakalı söyleyecek birşeylerin var imajı yaratman içindir; hem ekonomik krize çözüm getirirsin, hem Amerika başkanlık seçimlerinde desteklediğin bir aday vardır, hem de GS-FB maçındaki sahaya diziliş taktikleri konusunda fikir sahibisindir.
• Twitter konusundaki takip durumu burada da geçerli
• Eski 3-5 arkadaşını bayramda aramak yerine mesaj atarsın ama sosyal ağlardaki 580 kişinin bayramını kutlarsın.

Bunların bazıları benim için de geçerli, onları okurken gülümsedim :)